Memlekete burun kıvırıp İstanbul’a göç edenler açtıkları cafe- restoran ve derneklerde Ardahan- Kars kazı diye daha ucuz olduğu için Çin ve Trakya kazını yediriyor. Sözde memleket ekonomisine katkıda bulunuyorlar mış bu kibar beyefendi ve hanımefendiler. Ancak bu kaz gecelerin amaçlarını bir çocuk bile bilir, amaç, cüzdanlarını ve davul gibi şişmiş midelerini daha da büyütmek.
Ardahan ve Kars’ın tertemiz ismini kullanarak sosyal medyada taktıkları pahalı gözlüklerin arkasında kıs kıs gülmek, az bulunan ve tamamen organik olan markalı ürünleri üzerinde menfaat temin etmek ne ahlaken ne de hukuken kabul edilir bir şey değil.
Bir civciv yetiştirmenin kaz haline getirmenin zorluğunun ne olduğunu bilmeyen bu zihniyeten yaz boyunca büyük zorluklarla, büyük emeklerle yetiştirilen bu kıymetli değerlere değer vermesini beklemek elbette akılıca bir şey değil. Memleketin değerlerini
istismar etmekten artık vazgeçmeliler ya da devlet bu sahtekarlara işyerlerinde ve derneklerinde denetim yaparak bu duruma bir çare bulmalı.
Gelişmiş toplumlar çöpten topladıkları atık maddeleri sanata dönüştürürken insanlara da daha yaşanılır bir dünya için mesaj verilir. Bizdeki gibi kaz gecelerinin tam aksine bu düzlemde karnaval ve festivaller düzenlenir. Tüm dünyada ilgi ile izler o ülkenin tanıtımına ve turizmine de katkı sağlar.